Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi Röportajlarım
  • Hakan Dinçay/Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi Kasım 2007 - 16/12/2009
  •  

     HAKAN DİNÇAY: "BEN" KELİMESİ FENERBAHÇE İÇİN HİÇBİR ŞEY İFADE ETMEZ


    Taraftar beklentilerinin hepsini karşılamak, dünyanın en zor işlerinden biridir. Hizmetin belli bir standardı yoktur. Farklı kişilerin, farklı beklentileri olduğu bilinmesine rağmen yine de herkesi memnun etmek adına, bu beklentilerin karşılanması ve aşılması için hedefler konur. Yöneticilerimizden beklentilerimiz, onların sundukları hizmet doğrultusunda büyüyor da büyüyor. Fenerbahçe Voleybol Şubesi’nden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Hakan Dinçay’ın “Bu sene şampiyonluğu taraftarımıza hediye edeceğiz” sözü ise bizleri heyecanlandırmaya yetiyor.

    1895 yılında icat edilen voleybol sporu, ülkemize Birinci Dünya Savaşı’nı izleyen Mütareke günlerinde geldi. 1919 - 1925 yılları arasında Türkiye’de görev yapan Dr. Deaver adlı bir Amerikalı, ilk voleybol maçını oynatmış ve bu spor kısa zamanda herkesin ilgisini çekmeye başlamıştı.

    Fenerbahçe de bu yeni spor dalında yerini alarak: 1927, 1928, 1929, 1933,1934, 1967, 1968, 1969 ve 1985 yıllarında 9 kez İstanbul şampiyonluğu yaşadı. O yıllardan beri de Fenerbahçe, voleybolun gelişme ve yayılmasında önder kulüplerden olmuştur.
    Ve yıl 2007… Fenerbahçe’ de voleybol şubesi olarak gün geçtikçe daha ileriye adımlar atıyoruz.

    Fenerbahçe Voleybol Şubesi’nden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Hakan Dinçay’ı genelde medyada verdiği demeçlerden, maç çıkışlarında verdikleri röportajlardan veya yeni bir transferin duyurusunu yaparken izliyor veya okuyoruz. Bu kez voleybol şubesi bilgilerinin yanı sıra kendisinin taraftarlık yönünü de ele almak istedik. Biz büyük bir aileyiz, iş taraftarlık yönüne geldiğinde hepimiz aynı duygularla, her şartta, aynı yöne bakmanın sorumluluğunu taşıyoruz.Sayın Hakan Dinçay’ a bu röportaj için Fenerbahçe Dergisi olarak sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.


    - Biz aramızda “Fenerbahçeli olunmaz Fenerbahçeli doğulur.” deriz her zaman. Peki siz nasıl Fenerbahçeli oldunuz Hakan Bey?

    Doğuştan Fenerbahçeliyim. Çocukluğum Selimiye’de geçti. O zaman rahmetli Önder vardı. Önder (Mustafaoğlu) Fenerbahçe’de futbol oynuyor, futbolu seven bütün gençler de onun sayesinde Fenerbahçeli oluyordu. Benim de Fenerbahçe’yi daha çok sevmeme Önder neden olmuştur. Ayrıca Kadıköy’de yaşayıp başka takımı tutmak mümkün mü?

    - Aile içi muhalifler var mı? 

    Fenerbahçe’nin dışında hiçbir takıma sempati duymadık. En önemlisi de budur. Çocuklarımız da Fenerbahçeli, anne ve baba da Fenerli olduğundan bir fire vermeden devam ediyoruz.


     
    - Fenerbahçe Spor Kulübü yönetim kurulunda görevlisiniz. Tüm voleybol şubesi sorumluluğu üzerinizde. Bu süreci anlatır mısınız?

    Fenerbahçe’ye hizmetimiz 1994 yıllarından beri devam ediyor. O sene Hasan Özaydın Fenerbahçe Spor Kulübü başkanıydı. Davut Dişli, Fenerbahçe Altyapı Derneği ilk kurucu başkanlığını yaptığında; Ercan Saatçi, Metin Şen ve ben bizim futbol altyapısının sorumlusuyduk. Hasan Özaydın, bu görevi bize vermişti. Altyapı Fikirtepe’deydi. Amatör şubelere baktık, 14–16 yaş gruplarına baktık. Aramızda 10 kişilik bir komite oluşturduk. Çok değerli arkadaşlar da vardı. Bünyamin Bey, Doğan Bey, Ahmet Bey hep beraber futbol altyapısındaydık. 1995 yılına geldiğimizde ise daha iyi hizmet vermek için Altyapı Derneği’ni kurmak istedik. Davut Dişli başkanlığında, Metin Şen ve ben on kişilik grupla, Fenerbahçe Altyapı Derneği’nin kuruluşunu hazırladık, daha sonra elli kişilik kurucu üye ile Fenerbahçe Altyapı Derneği’ni kurduk. Güzel bir tesis yaptık. İlk amaç Fenerbahçe altyapısındaki gençleri hazırlamak, orada hem okutup hem de spor yapabilmesi için olanak sağlamak için mücadele ettik. Bu muhitin halkı o araziyi sahiplenmişti. Pazar yeri kuruluyordu. 49 dönümlük alandı. Bayağı bir uğraştık. Okul yapmak üzere kulübe tahsis edilen bu yer için halkı ikna etmek kolay olmadı. Ama bayağı iyi Fenerbahçeliler varmış ki desteklerini aldık. Altyapı Derneği’nde başkanlık yaptığım sırada, Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım Bey seçimi kazanmış başkan olmuştu. Bir sene sonra başkanımızın isteğiyle yönetimde görev aldım, sekiz senedir de yönetimdeyim. 2 - 3 sene normal üyelik olarak devam etti, daha sonra başkanımız amatör sporlara daha fazla eğilme kararı aldı. Özellikle yedek üyeler amatör sporlarda görevlendirildi. “Sen voleybolun başına geç orada bir boşluk var.” dedi. Ben de voleybol sorumluluğu görevini üstlendim. O günden beri hizmetimize devam ediyoruz. Voleybolda da bugüne kadar bir şeyler yapabildiysek ne mutlu.

    - Bu aşamada ne gibi ilerlemeler kaydedildi?

    Ben ilk geldiğim zamanı hatırlıyorum. Deplasmanlarda ligler yeni başlamış, bizim voleybol şubesinin bir şampiyonluğu yoktu. Göreve başladığımda bayanlarda ve erkeklerde 5.’lik bile yoktu. Bayan takımı ise ikinci ligdeydi. Erkek voleybol ise küme düşmemek için mücadele veriyordu. Geniş kapsamlı bir şeyler düşündük. Sağ olsun yönetimimiz ve özellikle sayın başkanımız Aziz Yıldırım amatör şubelerde çok büyük atak yapılması gerektiğine inandığından hep beraber el birliğiyle bugünlere taşıdık. İyi bir takım kurduk. Arçelik bu konuda bize çok yardımcı oldu. Erkek voleybolda Arçelik’ten Barış, Gökhan ve Nuri’yi aldık. Bir iki yabancı daha almıştık. Yunanistan’dan bir oyuncu transfer ettik. Başarılı bir yıl oldu. Play-off’a kalıp şampiyonluğu kıl payı kaçırdık. Erkeklerde Türkiye ikincisi olduk. 2003 2004  sezonuydu. Uzun yıllar sonra deplasman tarihinde ilk defa oldu. Antrenörümüz Abdullah Paşaoğlu idi. Başarılı bir yıl sayılırdı. O günden beri heyecanla yatırımlarımız devam etti. Aynı yıl bayanlarda ise 2. lig de şampiyonluk kazandık ve 1. lige çıktık.
    Ertesi yıl yatırımlar tekrar devam etti, Eczacıbaşı, Güneş Sigorta gibi takımlar voleybolda özellikle bayanlarda lokomotif olmuşlar. Bütün sporcular büyük klüplerden ziyade bu tip kulüplere meyilliydi. İyi oyuncular Güneş Sigorta ve Eczacıbaşı’nda, normal oyuncular Telekom’da sonraki oyuncular da orta seviyelerdeki takımlara yani bizim gibi kulüplere Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray’a ve diğer katılan takımlara dağılıyordu.
    O yüzden biz 2. ligden 1.’lige çıktığımızda bir anda istediğimiz bir iskeleti oturtmamız söz konusu değildi. İlk altı ve sekiz bizim için başarıydı. Bu başarıyı ilk sene biz bayan voleybol takımında elde ettik. Erkeklerde ise yatırımımız devam etti.
    Erkeklere gelince geçen sene çok iyi kadro kurmuştuk, yabancılarımız da iyiydi. Arçelik  ile  güzel diyalogumuz oldu, ve bu hiç bozulmadı. Bize çok destek verdiler. Daha sonra Aslan’ ı ve Volkanı aldık. Takıma biraz daha takviye yaptık.
    O yılda aynı şekilde başarılı bir sezon geçirdik. Şansızlık ve tecrübesizlik 2.yaptı bizi. Erkeklerde Play-off larda çok büyük sakatlıklar, sıkıntılar, şansızlıklar yaşadık. İstediğimiz dereceyi alamadık.

    - Bu sene play-off  sisteminde değişiklik var. Bu bize ne gibi avantajlar sağlayacak?

    Geçmiş senelerde yaşanan play-off sistemi çok değişikti. İlk dörde giren takım play-off’a  kalıyordu. Dalaman’da diğeri Antalya’da, Eskişehir’de bu tip yerlerde
    Final Four oynanıyordu. Bu da hoş bir şey değil. Fenerbahçe’nin, Türkiye’nin her tarafında taraftarı var ama o bölgelerde taraftar voleybol seyretmeye daha az geliyor. Marmaris’e gidiyorsunuz tatil köyüne play-off  oynanıyor, bu çok anlamsızdı, neyseki bu sene değişti. Bu seneki play-off  sistemi basketbol gibi oldu ilk sekize kalan takımlar 1-8 / 2-7/ 3-6/ 4-5 şeklinde oynayacaklar. İki galibiyet alan takım bir üst tura çıkacak, üst turda da 1-8 galibi; 4-5 ile, 2-7 galibi 3-6 ile eleme usulü oynayacak bunların galipleri de kazanan 3 maç üzerinden final oynayacak. Doğru olan da budur. Artık Dalaman’da şurada burada değil, Fenerbahçe’nin sahasında, karşı takım kimse karşı takımın sahasında oynanacak. Bu da bir avantaj. Fenerbahçe için büyük avantaj. Çünkü taraftarın önünde bir sezon yatırım yapıyorsunuz. Fenerbahçe taraftarı sizin arkanızda fakat maç Dalaman’da yapıldığında gelemiyor. Burada olduğunda size destek veriyor. O zaman daha çok motive olup, daha iyi oynuyorsunuz. Bu sene yeni play-off sistemiyle beklentimiz şampiyonluk. Fenerbahçe’de ikincilik veya üçüncülük başarı sayılmıyor. Bu sene şampiyonluğu hep beraber yakalayacağız.

    - Sizce voleybol Türkiye’de şu an hangi noktada?

    Voleybol çok küçük kalmış. Çok eskiden çok sevilen voleybol, basketbol önünde bir spormuş. Daha sonra ve bugün basketbolun çok çok altında. Bugün basketbol seyretmeye 8-12 bin taraftar geliyor, voleybolda ise en iyi maçımız olan Fenerbahçe - Galatasaray maçında 1500 taraftarı yakaladığımızda “Mucize” diyoruz. Bir kere voleybolun yönetilmesi yanlış. Zaman içinde federasyon yönetiminde yer alan kişiler, Türk insanına voleybolu sevdirememiş. Ben bunu görüyorum. Maddi olanaklar da sağlanamamış. Eczacıbaşı gibi takımlar sadece kendi sponsorlukları ile voleybolu belli bir noktaya taşımış, bunda hem kendi reklamını yapmış, aynı zamanda da Türk sporuna da hizmet etmiş. Yine aynı şekilde Güneş Sigorta, Türk Telekom vb. müessese kulüpleri bizler gibi değil. Bizde dokuz şube var, bunların hepsi bizim baş tacımız. Böyle bir durumda Fenerbahçe’nin sadece futbol geliriyle yürümesi mümkün değil. Bu sene bayan voleybol takımımıza Acıbadem sponsor oldu. Sayın Mehmet Aydınlar’a  teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bizim gibi spor kulüpleri sadece futboldan gelen geliri aktararak yetiştiremez. Bu sorunlar sponsor yoluyla aşılır. 1500 tane amatör sporcusu bulunan bir kulübüz. Federasyon; lisans bedeli alıyor, antrenman bedeli alıyor, her nefes alışınızın karşılığı var. Gelir hiç yok. Futbol kulübü gibi bir havuz oluşturup, kulüplere ek bir destek sağlayamıyor. Bu durumda da günden güne kötüye gidiyor. Arçelik, Erdemir gibi kulüpler kapanıyor. Daha çok kulüplerin de kapanacağını görebiliyorum. Havuz olmayınca taşımak zor, yatırımı sürdürmek çok zor. Fenerbahçe’nin ciddi bir ismi ve iyi Fenerbahçeliler var ki; hem taraftarımız hem sponsorlarımız desteklerini esirgemiyorlar.


    - Geçtiğimiz sezonu değerlendirirsek…

    100. yılda Bayan voleybol takımı Türkiye ikincisi oldu. Bizim için çok iyi skor aldılar. Erkek voleybol takımında çok şansızlıklar ve sakatlıklar yaşadık. Ligi 3. olarak bitirdik.
    Daha önceleri ikinci lig de olan bu takımlar 1. lige çıktığından başarının getirdiği neticelerle taraftarı da spor salonlarına getirmeye başladılar. Gelecek yıl daha iyi neticeler bekliyoruz. Taraftarın önünde oynanan oyunlar daha iyi sonuçlar veriyor. Bu sene inşallah şampiyonluk bizim.

    - Futbol ve basketbolla karşılaştırırsak voleybol transfer dönemi daha zorlu geçiyor.
    Hem erkek hem bayan voleybol takımında transfer edilen oyunculara baktığımızda  yetenekler ve yıldızlar topluluğu görüyoruz…
     
    Yeni sezonda başarı beklentilerimiz büyük.  Kaliteli bir kadro kurduk. Erkek Voleybol Takımımızın antrenörü Gorgy Demeter. Erkek takımı için çok iyi yatırımlar da yaptık sanıyorum. İskeletimiz çok iyi oldu. Futbolda Roberto Carlos ne ise voleybolda Sırplı oyuncumuz Vladamir Grbic aynı oranda önemli bir isimdir. Ayberk, Berat, Hakan, Emre, Murat, Arslan bu sene de takımda kalan değerli oyuncularımız. Erdemir’den Ali Peçen libero, Kadir Arslan pasör, SSK’dan Barış Hamaz, orta oyuncu Arçelik’ten Resul Tekeli, Manavgat’tan Furkan Yalçınkaya, Venezuella milli takımından Ernardo Gomez, Hırvat milli takımından Tomislav Coskovich takımımızda yer alan oyuncular.

    - Bayan voleybol takımımıza gelince…

    Voleybol sezonu çok kısa dönem. Mayıs ayında transferi yaptınız, yaptınız. Dünyada’da yüzlerce voleybolcu yok. 20-30 tane iyi oyuncu var. Bayanlarda çok sıkıntı yaşadık. “O oyuncu mu? Bu oyuncu mu?” derken seçmelerde çok zorluk yaşadık ama taraftarımızı coşturacak bir takım çıkardık. Oyuncular kendi kulüpleriyle öncü bir sözleşme yaptıklarından, çoğu oyuncu Amerika milli takımdan gelmiyor. İki Amerikalı aldık. Büyük bir şans yakaladık. Amerikan milli takımından oyuncu almak çok zor. Özlem, Çiğdem, Tülin, Seda, Pelin, Marina, Selen geçen seneden bizimle yola devam eden kaliteli oyuncularımız.
    Çok uyumlu bir takım çıkarttığımıza inanıyorum. Transferlerdeki öncelikli hedefimiz; bir senelik değil, birkaç senelik başarılı gençleri transfer edip, Fenerbahçe’ye katkı sağlayacak en azından 2-3 sene Fenerbahçe’yi lider taşıyacak oyuncular arayışı içerisindeyiz. Hedeflerimiz çok büyük. Bu sene bir de Avrupa kupa maçlarımız var. Milli maç temposu nedeniyle bayanlarda Türkiye kupası iptal edildi. Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı Antrenörü Adnan Kıstak’la yolumuza devam ediyoruz. 2007-2008 sezonunda takım 14’den 12 takıma düşürüldü. Bu takım sayısının azalması hem kulüpler için hem de federasyon için rahatlama yaratacaktır. Geçen sezona göre daha kaliteli bir voleybol ligi yaşanacak. Yeni transferlerimiz var. UPS’den smaçör Elif Gülbayrak, Emlak Toki’den pasör Gizem Giraygil, Galatasaray’dan libero Ayça Naz, Yalova’dan libero Filiz Kocaman, Rusya’nın Kazan takımından Brezilyalı smaçör Tatianna Dos Santos ve Amerika mili takım smaçörleri Therese Crawford ve Kimberly Glass takımımıza yeni katılan oyuncular oldular.


    .
    - Voleybol gençler arasında ağırlıklı bayan sporu olarak görülüyor…

    Voleybol, dediğiniz gibi çoğunlukla bayan sporu olarak görülüyor. Biz bunu kırmak istiyoruz. En büyük sorun Anadolu’daki bir aileyi alıp buraya getiremiyorsunuz. Hassas davranmamıza rağmen ikna çok güç oluyor. Bir kız çocuğunu Anadolu’dan alıp İstanbul’a getirmek zor. Kızları lojmanda yalnız bırakamıyorsunuz. Kızların sorumluluğu daha ağır. Hassas davranıp, başlarına annelerini her ay biri nöbetçi kalsın diye bir planlama yaptık. Üç oyuncu A takımına çıktı. Futbol ve basketbolda da erkekler ön planda tutuluyor.
    Ümit veren yetiştirdiğimiz erkek oyuncularımız var. Örneğin Emre’ye üç sene yatırım yaptık. Ve A takımında. Erkeklerde sorumluluk açısından bir derece daha rahatsınız. Voleybol spor okulumuzda altyapıda 100’e yakın kız ve erkek lisanslı olarak faaliyet göstermektedir. Biz ilk geldiğimizde sekiz sporcumuz vardı. Şu an 198 sporcumuz var. 

    - Kulübümüzün dünden bugüne ne yol kat ettiğini bir de sizden dinleyebilir miyiz?

    Eski halini çok iyi bilen biriyim. Bugün Dereağzı’na, stada, Samandıra’ya baktığınızda gözlemleyeceksiniz. Böyle bir yer yoktu o zamanlar. Şu an ise dünya üzerinde sayılı bir kulüp haline geldi. Başkanımız yatırımlara halen devam ediyor çok büyük bir hizmeti daha var. 10-12 bin kişilik kapalı voleybol, basketbol spor salonu tesisi açılacak. Salon kazandırması çok büyük fayda getirecek. Düne kadar formalarımız dışarıda yaptırılıyordu. Bugün kendi Fenerium mağazalarımızda satılıyor. Büyük gelir elde ediliyor. Eskiden Fenerbahçe’ye bir oyuncu geldiğinde “Ben 2. lig kulübüne mi geldim” diyordu. Çünkü Avrupa 2. lig  kulüplerinde bile daha çok tesis vardı. Şimdi ise baktığınızda takdire şayan bir kulüp oldu, gıpta ile bakılıyoruz bu da bizi mutlu ediyor. Misyonlarımızdan biri kaynak yaratmak ve bu kaynağı kulübe aktararak kulübü büyütmek, başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’la başlayan bir şey. Bu da kulübün başarısını arttırmanın etkili yöntemlerinden biridir.

    - Yuzyillarca.com projesiyle ile erkek voleybola bir gelir aktarımı projesi var…

    Taraftarın kulübüne sponsor olduğu bir proje. Bu proje kapsamında kulübe bir gelir aktarılacak. Bu projeyi hazırlayan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Düşünün ki çok ilginç bir tanıtımla taraftar bir araya geliyor ve erkek voleybolun sponsorluğunu yapabiliyor. Büyüklüğümüz burada. 

    - Sıra futbola geldiğinde futbolla aranız nasıl? Uğurlarınız var mı?

    Futbolu had safhada çok seven biriyim. Sevincimi de üzüntümü de dışarı vuran biri değilim. Ama gol anında o heyecanı yaşarım. Herhangi bir nedenden gidemediğim zamanlar da bile  televizyondan izlerim. Futbol benim için ayrı bir olay. Değişmez bir tutkumdur. Hemen hemen bütün maçlara giderim. O zevki sahada yaşarım. Her ne kadar voleybolu çok sevmeme rağmen. Futbol da benim için zevk… 
    1998 Dünya Kupası’nı izlemeye gittim. TV’den takip ediyorum. Serdar, Turan, Şenol bazı arkadaşlarımla bir araya gelip maçlar yapıyoruz bazen ama uzun süredir spor yapamıyorum. Maç yaparken forma numaram 10, uğurlarım var ama bende gizli kalması lazım.

    - En çok hangi yıldız futbolcu sizi etkiledi?

    Eski sporculardan Önder, Selçuk, Alpaslan, Oğuz, Aykut, Cemil, Osman, Yılmaz  bu oyuncuların futboluyla büyüdük. Fenerbahçe formasını giymiş, Fenerbahçe ile bitirmiş her oyuncu benim için çok değerlidir. Ancak, tek isim istediğinizden dolayı daha gerilere bakıyorum ve efsanem Can Bartu diyebilirim.

    - Fenerbahçe Taraftar Kartı’nda beklenen hedefimize ulaşmak için ramak kaldı. Bu yılın sonunda belki de hedefimiz olan 100.000 sayısını da geçeceğiz bu çok iddialı bir rakamdı ve ulaştık. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak koyduğumuz tüm hedeflere ulaşmamızın en önemli nedeni nedir sizce?

    “Ben” kelimesi Fenerbahçe için hiçbir şey ifade etmez. Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarıyla her zaman iç içedir. Taraftarın kulübüne daha fazla katkı sağlamak için verdiği çaba göz ardı edilemez. Bu alanda sağladığımız başarıyı koyduğumuz tüm hedeflerimizde yakaladığımız bir gerçek. Bunda en büyük destek yine taraftarındır.


     
    - FBTV’yi izliyor musunuz, görüşleriniz?

    Ne mutlu ki camiamıza ait bir televizyonumuz var. Kaliteli programlar yapabiliyoruz. Televizyon daha büyük kitlelere ulaşabilir olması nedeniyle son derece önemli. Büyük bir ilgi topluyor. 

    - Maç sonrası röportajlardaki duygularınızı alabilir miyiz?

    Habercilerin en doğal görevi görüşlerimizi ve bilgileri almalarıdır. Fenerbahçe için emek veriyoruz. Bu emeğimizin karşılığı sadece sevgidir. Maçlar iyi giderse sorun yok, maç kötü giderse taraftardan 3-5 misli daha üzülüyoruz. Ama bazen öyle şeyler yaşanıyor ki farklı sorularla gelinmemesi lazım, yorum katıp farklı yazmaları bizi üzüyor. Alakası olmayan yorumlarda bulunulmamalı. Etkilenen var, etkilenmeyen var. Doğru habercilik yapılmalı. Takımınıza her zaman sahip çıkacaksınız, oyuncuları bir iki maçta kötü oynadığında karalayıp atmamaları lazım, güzel isimleri yıpratmamak lazım. Avrupa’dan kaliteli oyuncuların gelmesi için bunlar önemli kriterler. Her zaman daha duyarlı ve olumlu olmalıyız.


     
    - Çocuklarınız var mı? Bu yoğun tempo içerisinde ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

    İki kız, bir erkek evladımız var. Bir oğlum 22 yaşında Koç Üniversitesi’nde, kızım 19 yaşında Yeditepe Üniversitesi’nde okuyor. Diğer kızım daha çok küçük, 3,5 yaşında. Elimizden geldiğince bir arada olmaya çalışıyoruz. Çalışmalarımız çok yoğun. Bu yoğunluktan fırsat buldukça bütün zamanımı onlarla geçirmeye çalışıyorum.


     
    - Fenerbahçe Dergisi’ni okuyor musunuz? Dergi olarak bizlerden beklentileriniz neler?

    Dergimizi her ay titiz bir şekilde takip ediyorum. Tüm şube haberlerine ulaşabiliyoruz. Düzeyli röportajlar, derneklerimizin faaliyetleri, yorumlar. Tüm branşların haberleri eşit olarak yapılıyor. Hepsi bir araya geldi mi Fenerbahçe’nin nasıl bir bütün olduğunu gösteriyor. Tüm çalışanları kutluyorum.

    - Fenerbahçe Dergisi okuyucuları ve taraftarlarımız için mesajınızı alabilir miyim?

    Voleybolda bu sene şampiyonluğu taraftarımıza hediye etmek istiyoruz. Bu sezon başaracağımıza inanıyorum. Fenerbahçe sadece futbol kulübü değil, futbola olan sevgimizi diğer branşlara da yansıtmamız gerekiyor. Biz maçlara çıkarken Fenerbahçe formasıyla çıkıyor, Fenerbahçe’yi temsil ediyoruz. Taraftarlarımızın voleybolda da Fenerbahçeliliğini göstermeleri lazım. Voleybol takımlarımız, taraftarla daha çok motive oluyor. Şampiyonluğu taraftarla yaşamak istiyoruz. Her türlü etkinliğe açığız, elimizden gelen desteği veririz. Özürlü taraftarlarımız da çekinmeden tüm maçlara gelebilirler. Onların da rahat etmesi için elimizden gelen tüm yardımı yapacağız. Kulübümüzü her anlamda desteklememiz gerekir. Tekrar söylüyorum ki; bu sezon tüm erkek ve bayan voleybol maçlarında taraftarlarımızı yanımızda görmek istiyoruz. Bizi yalnız bırakmasınlar. Her maçımıza gelsinler. Takımlarına sahip çıksınlar. Taraftarımızın bize olan sevgisini göstermelerinin bir yolu da; bizi yalnız bırakmamaları, voleybola sahip çıkmalarıdır. Sporda yenmek de var, yenilmek de. Duyarlı olmamız gerekiyor.

     

     
    Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi/Kasım 2007

    Röportaj:Sibel Kurt

    Fotoğraflar:Sekan Hoşgör/Ahmet Hopyar




    Site Haritası
    Ziyaret Bilgileri
    Aktif Ziyaretçi6
    Bugün Toplam57
    Toplam Ziyaret218242
    Resimler
    Yazılarım
    8 Mart Kadınlar günü Organizasyonu