|
HAKAN DİNÇAY: "BEN" KELİMESİ FENERBAHÇE İÇİN HİÇBİR ŞEY İFADE ETMEZ
1895 yılında icat edilen voleybol sporu, ülkemize Birinci Dünya Savaşı’nı izleyen Mütareke günlerinde geldi. 1919 - 1925 yılları arasında Türkiye’de görev yapan Dr. Deaver adlı bir Amerikalı, ilk voleybol maçını oynatmış ve bu spor kısa zamanda herkesin ilgisini çekmeye başlamıştı. Doğuştan Fenerbahçeliyim. Çocukluğum Selimiye’de geçti. O zaman rahmetli Önder vardı. Önder (Mustafaoğlu) Fenerbahçe’de futbol oynuyor, futbolu seven bütün gençler de onun sayesinde Fenerbahçeli oluyordu. Benim de Fenerbahçe’yi daha çok sevmeme Önder neden olmuştur. Ayrıca Kadıköy’de yaşayıp başka takımı tutmak mümkün mü? - Aile içi muhalifler var mı? Fenerbahçe’nin dışında hiçbir takıma sempati duymadık. En önemlisi de budur. Çocuklarımız da Fenerbahçeli, anne ve baba da Fenerli olduğundan bir fire vermeden devam ediyoruz. Fenerbahçe’ye hizmetimiz 1994 yıllarından beri devam ediyor. O sene Hasan Özaydın Fenerbahçe Spor Kulübü başkanıydı. Davut Dişli, Fenerbahçe Altyapı Derneği ilk kurucu başkanlığını yaptığında; Ercan Saatçi, Metin Şen ve ben bizim futbol altyapısının sorumlusuyduk. Hasan Özaydın, bu görevi bize vermişti. Altyapı Fikirtepe’deydi. Amatör şubelere baktık, 14–16 yaş gruplarına baktık. Aramızda 10 kişilik bir komite oluşturduk. Çok değerli arkadaşlar da vardı. Bünyamin Bey, Doğan Bey, Ahmet Bey hep beraber futbol altyapısındaydık. 1995 yılına geldiğimizde ise daha iyi hizmet vermek için Altyapı Derneği’ni kurmak istedik. Davut Dişli başkanlığında, Metin Şen ve ben on kişilik grupla, Fenerbahçe Altyapı Derneği’nin kuruluşunu hazırladık, daha sonra elli kişilik kurucu üye ile Fenerbahçe Altyapı Derneği’ni kurduk. Güzel bir tesis yaptık. İlk amaç Fenerbahçe altyapısındaki gençleri hazırlamak, orada hem okutup hem de spor yapabilmesi için olanak sağlamak için mücadele ettik. Bu muhitin halkı o araziyi sahiplenmişti. Pazar yeri kuruluyordu. 49 dönümlük alandı. Bayağı bir uğraştık. Okul yapmak üzere kulübe tahsis edilen bu yer için halkı ikna etmek kolay olmadı. Ama bayağı iyi Fenerbahçeliler varmış ki desteklerini aldık. Altyapı Derneği’nde başkanlık yaptığım sırada, Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım Bey seçimi kazanmış başkan olmuştu. Bir sene sonra başkanımızın isteğiyle yönetimde görev aldım, sekiz senedir de yönetimdeyim. 2 - 3 sene normal üyelik olarak devam etti, daha sonra başkanımız amatör sporlara daha fazla eğilme kararı aldı. Özellikle yedek üyeler amatör sporlarda görevlendirildi. “Sen voleybolun başına geç orada bir boşluk var.” dedi. Ben de voleybol sorumluluğu görevini üstlendim. O günden beri hizmetimize devam ediyoruz. Voleybolda da bugüne kadar bir şeyler yapabildiysek ne mutlu. - Bu aşamada ne gibi ilerlemeler kaydedildi? Ben ilk geldiğim zamanı hatırlıyorum. Deplasmanlarda ligler yeni başlamış, bizim voleybol şubesinin bir şampiyonluğu yoktu. Göreve başladığımda bayanlarda ve erkeklerde 5.’lik bile yoktu. Bayan takımı ise ikinci ligdeydi. Erkek voleybol ise küme düşmemek için mücadele veriyordu. Geniş kapsamlı bir şeyler düşündük. Sağ olsun yönetimimiz ve özellikle sayın başkanımız Aziz Yıldırım amatör şubelerde çok büyük atak yapılması gerektiğine inandığından hep beraber el birliğiyle bugünlere taşıdık. İyi bir takım kurduk. Arçelik bu konuda bize çok yardımcı oldu. Erkek voleybolda Arçelik’ten Barış, Gökhan ve Nuri’yi aldık. Bir iki yabancı daha almıştık. Yunanistan’dan bir oyuncu transfer ettik. Başarılı bir yıl oldu. Play-off’a kalıp şampiyonluğu kıl payı kaçırdık. Erkeklerde Türkiye ikincisi olduk. 2003 2004 sezonuydu. Uzun yıllar sonra deplasman tarihinde ilk defa oldu. Antrenörümüz Abdullah Paşaoğlu idi. Başarılı bir yıl sayılırdı. O günden beri heyecanla yatırımlarımız devam etti. Aynı yıl bayanlarda ise 2. lig de şampiyonluk kazandık ve 1. lige çıktık. - Bu sene play-off sisteminde değişiklik var. Bu bize ne gibi avantajlar sağlayacak? Geçmiş senelerde yaşanan play-off sistemi çok değişikti. İlk dörde giren takım play-off’a kalıyordu. Dalaman’da diğeri Antalya’da, Eskişehir’de bu tip yerlerde - Sizce voleybol Türkiye’de şu an hangi noktada? Voleybol çok küçük kalmış. Çok eskiden çok sevilen voleybol, basketbol önünde bir spormuş. Daha sonra ve bugün basketbolun çok çok altında. Bugün basketbol seyretmeye 8-12 bin taraftar geliyor, voleybolda ise en iyi maçımız olan Fenerbahçe - Galatasaray maçında 1500 taraftarı yakaladığımızda “Mucize” diyoruz. Bir kere voleybolun yönetilmesi yanlış. Zaman içinde federasyon yönetiminde yer alan kişiler, Türk insanına voleybolu sevdirememiş. Ben bunu görüyorum. Maddi olanaklar da sağlanamamış. Eczacıbaşı gibi takımlar sadece kendi sponsorlukları ile voleybolu belli bir noktaya taşımış, bunda hem kendi reklamını yapmış, aynı zamanda da Türk sporuna da hizmet etmiş. Yine aynı şekilde Güneş Sigorta, Türk Telekom vb. müessese kulüpleri bizler gibi değil. Bizde dokuz şube var, bunların hepsi bizim baş tacımız. Böyle bir durumda Fenerbahçe’nin sadece futbol geliriyle yürümesi mümkün değil. Bu sene bayan voleybol takımımıza Acıbadem sponsor oldu. Sayın Mehmet Aydınlar’a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bizim gibi spor kulüpleri sadece futboldan gelen geliri aktararak yetiştiremez. Bu sorunlar sponsor yoluyla aşılır. 1500 tane amatör sporcusu bulunan bir kulübüz. Federasyon; lisans bedeli alıyor, antrenman bedeli alıyor, her nefes alışınızın karşılığı var. Gelir hiç yok. Futbol kulübü gibi bir havuz oluşturup, kulüplere ek bir destek sağlayamıyor. Bu durumda da günden güne kötüye gidiyor. Arçelik, Erdemir gibi kulüpler kapanıyor. Daha çok kulüplerin de kapanacağını görebiliyorum. Havuz olmayınca taşımak zor, yatırımı sürdürmek çok zor. Fenerbahçe’nin ciddi bir ismi ve iyi Fenerbahçeliler var ki; hem taraftarımız hem sponsorlarımız desteklerini esirgemiyorlar. 100. yılda Bayan voleybol takımı Türkiye ikincisi oldu. Bizim için çok iyi skor aldılar. Erkek voleybol takımında çok şansızlıklar ve sakatlıklar yaşadık. Ligi 3. olarak bitirdik. - Futbol ve basketbolla karşılaştırırsak voleybol transfer dönemi daha zorlu geçiyor. - Bayan voleybol takımımıza gelince… Voleybol sezonu çok kısa dönem. Mayıs ayında transferi yaptınız, yaptınız. Dünyada’da yüzlerce voleybolcu yok. 20-30 tane iyi oyuncu var. Bayanlarda çok sıkıntı yaşadık. “O oyuncu mu? Bu oyuncu mu?” derken seçmelerde çok zorluk yaşadık ama taraftarımızı coşturacak bir takım çıkardık. Oyuncular kendi kulüpleriyle öncü bir sözleşme yaptıklarından, çoğu oyuncu Amerika milli takımdan gelmiyor. İki Amerikalı aldık. Büyük bir şans yakaladık. Amerikan milli takımından oyuncu almak çok zor. Özlem, Çiğdem, Tülin, Seda, Pelin, Marina, Selen geçen seneden bizimle yola devam eden kaliteli oyuncularımız. Voleybol, dediğiniz gibi çoğunlukla bayan sporu olarak görülüyor. Biz bunu kırmak istiyoruz. En büyük sorun Anadolu’daki bir aileyi alıp buraya getiremiyorsunuz. Hassas davranmamıza rağmen ikna çok güç oluyor. Bir kız çocuğunu Anadolu’dan alıp İstanbul’a getirmek zor. Kızları lojmanda yalnız bırakamıyorsunuz. Kızların sorumluluğu daha ağır. Hassas davranıp, başlarına annelerini her ay biri nöbetçi kalsın diye bir planlama yaptık. Üç oyuncu A takımına çıktı. Futbol ve basketbolda da erkekler ön planda tutuluyor. - Kulübümüzün dünden bugüne ne yol kat ettiğini bir de sizden dinleyebilir miyiz? Eski halini çok iyi bilen biriyim. Bugün Dereağzı’na, stada, Samandıra’ya baktığınızda gözlemleyeceksiniz. Böyle bir yer yoktu o zamanlar. Şu an ise dünya üzerinde sayılı bir kulüp haline geldi. Başkanımız yatırımlara halen devam ediyor çok büyük bir hizmeti daha var. 10-12 bin kişilik kapalı voleybol, basketbol spor salonu tesisi açılacak. Salon kazandırması çok büyük fayda getirecek. Düne kadar formalarımız dışarıda yaptırılıyordu. Bugün kendi Fenerium mağazalarımızda satılıyor. Büyük gelir elde ediliyor. Eskiden Fenerbahçe’ye bir oyuncu geldiğinde “Ben 2. lig kulübüne mi geldim” diyordu. Çünkü Avrupa 2. lig kulüplerinde bile daha çok tesis vardı. Şimdi ise baktığınızda takdire şayan bir kulüp oldu, gıpta ile bakılıyoruz bu da bizi mutlu ediyor. Misyonlarımızdan biri kaynak yaratmak ve bu kaynağı kulübe aktararak kulübü büyütmek, başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’la başlayan bir şey. Bu da kulübün başarısını arttırmanın etkili yöntemlerinden biridir. - Yuzyillarca.com projesiyle ile erkek voleybola bir gelir aktarımı projesi var… Taraftarın kulübüne sponsor olduğu bir proje. Bu proje kapsamında kulübe bir gelir aktarılacak. Bu projeyi hazırlayan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Düşünün ki çok ilginç bir tanıtımla taraftar bir araya geliyor ve erkek voleybolun sponsorluğunu yapabiliyor. Büyüklüğümüz burada. - Sıra futbola geldiğinde futbolla aranız nasıl? Uğurlarınız var mı? Futbolu had safhada çok seven biriyim. Sevincimi de üzüntümü de dışarı vuran biri değilim. Ama gol anında o heyecanı yaşarım. Herhangi bir nedenden gidemediğim zamanlar da bile televizyondan izlerim. Futbol benim için ayrı bir olay. Değişmez bir tutkumdur. Hemen hemen bütün maçlara giderim. O zevki sahada yaşarım. Her ne kadar voleybolu çok sevmeme rağmen. Futbol da benim için zevk… - En çok hangi yıldız futbolcu sizi etkiledi? Eski sporculardan Önder, Selçuk, Alpaslan, Oğuz, Aykut, Cemil, Osman, Yılmaz bu oyuncuların futboluyla büyüdük. Fenerbahçe formasını giymiş, Fenerbahçe ile bitirmiş her oyuncu benim için çok değerlidir. Ancak, tek isim istediğinizden dolayı daha gerilere bakıyorum ve efsanem Can Bartu diyebilirim. - Fenerbahçe Taraftar Kartı’nda beklenen hedefimize ulaşmak için ramak kaldı. Bu yılın sonunda belki de hedefimiz olan 100.000 sayısını da geçeceğiz bu çok iddialı bir rakamdı ve ulaştık. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak koyduğumuz tüm hedeflere ulaşmamızın en önemli nedeni nedir sizce? “Ben” kelimesi Fenerbahçe için hiçbir şey ifade etmez. Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarıyla her zaman iç içedir. Taraftarın kulübüne daha fazla katkı sağlamak için verdiği çaba göz ardı edilemez. Bu alanda sağladığımız başarıyı koyduğumuz tüm hedeflerimizde yakaladığımız bir gerçek. Bunda en büyük destek yine taraftarındır. Ne mutlu ki camiamıza ait bir televizyonumuz var. Kaliteli programlar yapabiliyoruz. Televizyon daha büyük kitlelere ulaşabilir olması nedeniyle son derece önemli. Büyük bir ilgi topluyor. - Maç sonrası röportajlardaki duygularınızı alabilir miyiz? Habercilerin en doğal görevi görüşlerimizi ve bilgileri almalarıdır. Fenerbahçe için emek veriyoruz. Bu emeğimizin karşılığı sadece sevgidir. Maçlar iyi giderse sorun yok, maç kötü giderse taraftardan 3-5 misli daha üzülüyoruz. Ama bazen öyle şeyler yaşanıyor ki farklı sorularla gelinmemesi lazım, yorum katıp farklı yazmaları bizi üzüyor. Alakası olmayan yorumlarda bulunulmamalı. Etkilenen var, etkilenmeyen var. Doğru habercilik yapılmalı. Takımınıza her zaman sahip çıkacaksınız, oyuncuları bir iki maçta kötü oynadığında karalayıp atmamaları lazım, güzel isimleri yıpratmamak lazım. Avrupa’dan kaliteli oyuncuların gelmesi için bunlar önemli kriterler. Her zaman daha duyarlı ve olumlu olmalıyız. İki kız, bir erkek evladımız var. Bir oğlum 22 yaşında Koç Üniversitesi’nde, kızım 19 yaşında Yeditepe Üniversitesi’nde okuyor. Diğer kızım daha çok küçük, 3,5 yaşında. Elimizden geldiğince bir arada olmaya çalışıyoruz. Çalışmalarımız çok yoğun. Bu yoğunluktan fırsat buldukça bütün zamanımı onlarla geçirmeye çalışıyorum. Dergimizi her ay titiz bir şekilde takip ediyorum. Tüm şube haberlerine ulaşabiliyoruz. Düzeyli röportajlar, derneklerimizin faaliyetleri, yorumlar. Tüm branşların haberleri eşit olarak yapılıyor. Hepsi bir araya geldi mi Fenerbahçe’nin nasıl bir bütün olduğunu gösteriyor. Tüm çalışanları kutluyorum. - Fenerbahçe Dergisi okuyucuları ve taraftarlarımız için mesajınızı alabilir miyim? Voleybolda bu sene şampiyonluğu taraftarımıza hediye etmek istiyoruz. Bu sezon başaracağımıza inanıyorum. Fenerbahçe sadece futbol kulübü değil, futbola olan sevgimizi diğer branşlara da yansıtmamız gerekiyor. Biz maçlara çıkarken Fenerbahçe formasıyla çıkıyor, Fenerbahçe’yi temsil ediyoruz. Taraftarlarımızın voleybolda da Fenerbahçeliliğini göstermeleri lazım. Voleybol takımlarımız, taraftarla daha çok motive oluyor. Şampiyonluğu taraftarla yaşamak istiyoruz. Her türlü etkinliğe açığız, elimizden gelen desteği veririz. Özürlü taraftarlarımız da çekinmeden tüm maçlara gelebilirler. Onların da rahat etmesi için elimizden gelen tüm yardımı yapacağız. Kulübümüzü her anlamda desteklememiz gerekir. Tekrar söylüyorum ki; bu sezon tüm erkek ve bayan voleybol maçlarında taraftarlarımızı yanımızda görmek istiyoruz. Bizi yalnız bırakmasınlar. Her maçımıza gelsinler. Takımlarına sahip çıksınlar. Taraftarımızın bize olan sevgisini göstermelerinin bir yolu da; bizi yalnız bırakmamaları, voleybola sahip çıkmalarıdır. Sporda yenmek de var, yenilmek de. Duyarlı olmamız gerekiyor. |