|
Yıl:1973-1974 FENERBAHÇE MARŞI Kalpleri fetheden renkler Nakarat Maç yaparken sahada Nakarat
Bir efsane… Bir tarih… Fenerbahçe için yazılan resmi marşımız “Yaşa Fenerbahçe”yi Devlet sanatçımız saygıdeğer hanımefendi Nesrin Sipahi’nin güzel sesinden tekrar dinliyor ve marşımızla ilgili önemli bir detayı birinci ağızdan almanın keyfini çıkarıyoruz.
- Öncelikle marşımız nasıl doğdu, fikir kimden çıktı? Fenerbahçe Kulübü Başkanımız Sayın Emin Cankurtaran böyle bir projenin gerçekleştirilmesini istemiş. Fecri Ebcioğlu ise “Ben yazarım” demiş. Aranjmanı da Şerif Yüzbaşıoğlu yapacaktı. Şerif , “Niçin başkasının şarkısının üzerine bu sözleri koyalım, ben bir çalışayım üzerinde” demiş. Ve kendi tabiriyle “Hop dedi, düştü...” hemen o besteye de Fecri Ebcioğlu’nun sözleri oturmuş. Viva Espana’nın esintisi var diyor herkes ama tam o değil. Bu maçlar için uyarlandı, bir şarkı değil, başlı başına Fenerbahçe Marşı olarak yaratıldı ve ortaya çıktı. Dört başı mağrur bir marş oldu. O yıllarda Fenerbahçe 2 sene üst üste şampiyon olmuştu. Teknik direktör Didi idi. Plakçı Şoriz Bey hemen stüdyoyu hazırlattı. Biz stüdyoya girdiğimizde Cemil (Turan) İstanbulspor’dan Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Aynı gün Cemil’i de stüdyoya getirdiler. “Bitti mi Cemil İstanbulspor?” dedim. “Evet bitti” dedi. Ve aynı anda da stüdyoya girdi. Biz hazırlanmıştık. Alt yapı tamamlanmıştı. Futbolcular geldiğinde hiç çalışmamışlardı. Hemen o gün orada şöyle bir prova yaptık. Kağıtları, sözleri ellerine verdik. Fecri Ebcioğlu “Ben çalıştırdım onları” diyordu. Birlikte söyledik. Bir de plak kapağı ve tanıtımlar için resim çektirdik. Fakat,ertesi gün Şerif İstanbul Devlet Operası’nın korosunu getirdi. Onlarla tekrar söyledik. Ziya olsun, Cemil olsun diğer futbolcular olsun zannediyorlardı ki kendi sesleri. Onların sesiyle TRT’de denetime girse imkan yok, denetimden geçmezdi.Yalnızca plağı hazırlarken resim verirken stüdyoda onlar söylediler. Öyle de bildiler. O plaktan sonra futbolcu Şükrü sahneye çıktı, şarkıcılık yaptı, bir de kaleci bir çocuk vardı, o da sonra şarkıcılık yapmıştı. Onlar için de hoş bir anı oldu. - Marşımızla ilgili ilk programınız kiminleydi? Halit Kıvanç radyoda bir söyleşi yaptı bizlerle. Ve o günde ilk defa plağı çaldılar. Tabii ki eşimden izin alarak yapılan bir çalışmaydı. Fecri Ebcioğlu’nun da büyük hatırı vardı. Beşiktaş yönetimindekiler “yok canım bu kadarı olmaz, Beşiktaşlı aileden olmaz, yapmaz” diyorlarmış. Fenerbahçeliliğimi bilirlerdi. Şerif Yüzbaşıoğlu da Beşiktaşlıydı. Hatta “Ne kadar şanslı şu Fenerbahçeliler nasıl oturdu bu marş” diyerek kendi yaptığı halde kıskandı. “İnşallah bir tane de Beşiktaş’a yapacağım” dedi ama ömrü vefa yetmedi. Fecri Ebcioğlu ise Fenerbahçeliydi. - Siz nasıl Fenerbahçeli oldunuz? Yeşilköy’de yaşıyorduk. Ağabeyim Galatasaraylıydı. Benim de Beşiktaş’a sempatim vardı. Bir gün ağabeyimin arkadaşı Fenerbahçeli futbolcu rahmetli Samim Var geldi. Hangi takımı tuttuğumu sordu. Ben de “Beşiktaş” dedim. “Aa olur mu? Bak hepimiz Fenerbahçeliyiz. Sen de Fenerli olacaksın.” dedi. Ben de “Tamam, peki” dedim. Öylece o günden beri Fenerbahçeliyim. - İki oğlunuz var. Onlar hangi takımı tutuyorlar? - Size Athena ve Kıraç’ın hazırlamış olduğu 100. yıl marşlarımızı sunduk. Neler söyleyeceksiniz 100. yılımızla ilgili? Hepsine emek verilmiş. Fenerbahçeli kişiler tarafından bestelenmiş. Bu marşlarla şampiyon olmamız lazım. Tek isteğim bu. - Aldemir Sipahi Bey, sizin bu döneme ilişkin anılarınızı alabilir miyiz? O zamanlar Fenerbahçe teknik direktörü Didi’nin söylediklerini asla unutmam: “5 kıtada antrenörlük yaptım. Ne marşlar, şarkılar dinledim fakat böyle güzel bir marşı kimse yapmamıştır. Bunu çalacaksın, beş dakika da bir gol atılır. Bu marşın kıymetini bilin.” demişti. Köklü bir Beşiktaş ailesinden gelen Aldemir Bey’in de bu anıyı bizimle paylaşması bize son derece gurur verdi. 1991 yılında sanat hayatını tamamlayan asilliğiyle, muhteşem sesiyle unutulmayan Devlet sanatçımız Nesrin Sipahi ve eşinden ayrılmak çok kolay olmadı. Marşımızın değerini her zaman bileceğimizi taraftarlarımız adına söz verip yanlarından ayrıldık. Kendilerine bir kez daha bu anı ölümsüzleştirdikleri için minnettarlığımızı iletiyoruz.
Nesrin Sipahi’nin röportaj sırasında seslendirdiği Fenerbahçe Marşı’na, www.fenerbahce.org “Taraftar Köşesi”ndeki video bölümünden ulaşabilirsiniz.
Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi Nisan Ayısı Röportaj: Sibel Kurt
Fotoğraflar: Serkan Hoşgör
|