Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi Röportajlarım
  • Yasemin Merçil Fenerbahçe Aylık Resmi Dergisi Nisan 2012 - 04/11/2012
  •  

    Yasemin Merçil: “Her şey için taraftarımıza minnettarız”

      Sayın Yasemin Merçil ile ilk röportajımız dergimizin Aralık 2009 sayısında yayımlanmıştı. Bu röportajdaki ağırlıklı konuysa Fenerbahçe Bayan Kongre üyelerinin bir araya toplanıp daha fazla aktif rol alarak sosyal sorumluluk projeleri üretebilmesiydi. O gün bu koordinasyon, Başkanımızın da önderliğiyle Yasemin Merçil’in yönetiminde başladı. Bugün Fenerbahçeli kadınların “Ben de varım” demesinin en büyük sebebi, Sayın Yasemin Merçil oldu. O zamandan bu zamana çok yol kat edildi. İnanılmaz denilen başarıları ve takım ruhunu hep birlikte yaşadık. Stadımız belki de dünyada bile görülmeyen bir kadın taraftar topluluğuyla doldu, taştı. Bugünlerde meyvelerini topladığımız projelerimizden biri de “Altyapı Sporcularına Yönelik Kişisel Gelişim Odaklı Takip ve Destek Modeli” projesiydi. Bu proje hayata geçmekle kalmayıp Avrupa Kulüpler Birliği yayın faaliyetleri içerisinde ve kendi web sitelerinde yer aldı. Bu başarı dolu yapıyı Sayın Yasemin Merçil’den ve “Altyapı Sporcularına Eğitim” projesinin detaylarınınsa proje yöneticisi Sevil Becan ve çalışma grubundan öğreneceğiz.

     

      

     

    Bizde geleneksel olarak yönetimde hep bir bayan olmuş. Benimle birlikte yönetici bayan profili biraz değişti. Ben daha aktif rol aldım. Yöneticilik dönemimde gerçekten diğer bütün yönetici büyüklerim bana hassasiyet göstermiş, sevgi ve saygıyla bana yaklaşmışlardır. Her zaman her şeyde bana öncelik vermişlerdir. Bu özeni hep hissetmişimdir. Bu sebeple çok sevdiğim kulübümde keyifle yaptığım mükemmel bir görev oluyor benim için.

      Soruşturmada ve iddianamede henüz bizim de açıklama getiremediğimiz birçok kapalı nokta var. Biz hukuka adalete inanıyoruz, fakat şu anda karşılaştığımız durumun maalesef adaletsiz olduğunu görüyoruz. Bu sorun sırf Fenerbahçe’nin sorunu değil, Türk yargı sisteminin sorunu haline gelmiştir. Türk yargısının var olduğunu söyleyebilmek açısından bu kadar uzun tutukluluk sürelerinin hiçbir mantıklı açıklaması yok.

      Başkanımla en sık görüşen kişilerden biri de benim. Aile bireyleri sadece belli günlerde başkanımıza gidiyordu, yöneticilerimiz gene çok kısıtlı zamanlarda alınan özel izinlerle başkanımıza gidebiliyordu. Bu nedenle ben hem kulüple ilgili kendisine bilgiler verebilmek hem ailesinin boşluğunu kapatabilmek adına hafta da 3-4 gün Başkanımızı ziyaret ediyorum. Hatta bazen haftanın her günü gittiğim oluyor.  Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım gerçekten çok sevdiğim ve hürmet ettiğim birisi. Bir nebze olsun bu zor günlerinde onun yanında olup, destek verebildiysem ve onu rahatlatabildiysem ne mutlu bana.

     Kulübümüzün futbol şubesindeki altyapıdaki çocuklar, örneğin bugün yirmi kişiyse, hepsi birden belki bizimle A takımına gelemeyecekler, birlikte oynayamayacak hatta bazıları futbolcu olarak yaşamlarına da devam etmeyecekler ama bu çocuklar bünyemizde olmazsa da belki Gaziantep’te belki Bursa’da belki de başka bir kulüpte spor hayatına devam edecekler. Ancak Fenerbahçe Spor Kulübü’nden aldıklarını ve bu değerli dönemi her zaman hatırlayacaklar. Bir de topluma kazandırdığımız bu bireyleri dört dörtlük yetiştirebilirsek ve bunda da bizlerin faydası olursa çok gurur duyacağız.

    -Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu’ndaki görevlerinizin ve sorumluluklarınızın yanı sıra taraftarlık yönünüzü de bizimle paylaşmanızı isteyeceğim sizden. Biz aramızda  “Fenerbahçeli olunmaz, Fenerbahçeli doğulur” deriz her zaman. Peki, siz nasıl Fenerbahçeli oldunuz?

    Fenerbahçelilik bizde aileden gelen bir gelenek. Bütün ailemiz Fenerbahçeli ama benimki ailedeki diğer bireylere kıyasla daha fazla fanatizm ağırlıklı bir Fenerlilik. Babam ve ağabeyim her zaman iyi birer Fenerbahçeli olmuşlardır fakat maça gidip tribünden maçları takip eden birileri değillerdi. Benim Fenerbahçeliliğimde biraz kendi kişisel yapımla ilgili olarak farklı bir boyutta oldu. Ben tutkuyla peşinden koştuğum şeylerin sonuna kadar giden bir insanım. Bu sebeple; “Eğer Fenerbahçeliysem, mutlaka Fenerbahçe ile ilgili bir şeyler yapmalıyım” diye düşünürüm. Bu amaçla üniversite mezunu olur olmaz aldığım ilk parayla önce Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi oluşum, bunların bir göstergesi. Hatta o zamanlar üyelik ödememi çeklerle yapmıştım. 4-5 aylık maaşımın çeklerini peşin alıp kongre taksitleri olarak Sicil Kurulu’na peşin vermiştim. İlk deplasman saha maçıma gidişimi ailemden gizlemiştim. Bu bir Van deplasmanıydı. Orada yeni tanıştığım arkadaşlarla birlikte Sarı Lacivert Derneği’nin kuruluşu gerçekleşmiştir. Ben de bu derneğin kurucularından olup 01 no’lu üyesiyim, derneğin tüzüğünü de ben yazdım. Sonra toplantılar başladı. Her zaman amacımız; “Fenerbahçe için ne yapmalıyız ve ne gibi yeni projeler üretmeliyiz?”olmuştur. Bu sürecin içinde maçlara gitme isteğim, kombine almamı gerekli kıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü üyelik paralarını ödeyemeden kombine alacağım diye ekonomik sıkıntı yaşadığım, unutamadığım anlarımdan biridir. Kulüp’le ilk resmi temasım atletizm şubesinde çalışmaya başladığım dönemdir. Hatta kısa bir süre atletizm şube kaptanlığı da yaptım. Bu süreç çok yoğun geçti. Artık Fenerbahçe benim her şeyimdi. Nerede bir kulüp toplantısı var veya maç, ben elimden geldiğince oradayım. Orta direk bir ailedenim. Tüm bu faaliyetlere yetişmeye çalışmam zaman zaman beni hem mesleki hem ekonomik anlamda çok zorlamıştır ama tüm bu mücadele ve süreç son aşaması olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyeliğine kadar gelen ve yükselen basamaklarla devam etti.

    -Maç demişken uğuruna inandığınız objeleriniz var mı?

    Uğur değil de, ne zaman maça özenip giyinsem yeniliyoruz. O nedenle maçlara günlük sıradan kıyafetlerle gidiyorum. Fenerium’un güzel ürünlerini kesinlikle giyemiyorum. Denizli, Trabzon maçlarında bu ters şansı kırmaya çalıştım ama sonuç ortada. Fenerbahçe ürünlerini sürekli alıyorum fakat hafta arası diğer günlerde bunları kullanıyorum.

    -Yönetimdeki tek bayansınız. Artıları, eksileri oluyor mu?

    Bizde geleneksel olarak yönetimde hep bir bayan olmuş. Benimle birlikte yönetici bayan profili biraz değişti. Ben daha aktif rol aldım. Yöneticilik dönemimde gerçekten diğer bütün yönetici büyüklerim bana hassasiyet göstermiş, sevgi ve saygıyla bana yaklaşmışlardır. Her zaman her şeyde bana öncelik vermişlerdir. Bu özeni hep hissetmişimdir. Bu sebeple çok sevdiğim kulübümde keyifle yaptığım mükemmel bir görev oluyor benim için.

     -Bayan taraftarlarımızın Fenerbahçe- Manisaspor ve Fenerbahçe- Sivasspor maçında göstermiş olduğu performans ve katılım sayısının rekor düzeyde oluşunun yankıları halen devam etmekte, bu başarıda da sizin payınızın çok büyük olduğu bir gerçek. Siz neler söyleyeceksiniz, neler hissettiniz?

    Hem Kulübümüzün üye profili hem de içinde bulunduğumuz süreçte bayan taraftarımız çok büyük özveri ve inanç örneği sergilediler. Zaten bizim stadımız bayanların çok aktif olarak yüksek sayıda maça geldikleri bir stat. Ama böyle önemli günlerde tabii ki biz bildiğimiz tüm kişileri aradık hassasiyet göstermelerini, destek vermelerini istedik. Ufak da olsa bu güzel atmosferin yaratılmasında bir katkımız oldu ama bu bilinç de taraftarımızda vardı. Dolayısıyla takımına inanan bu taraftarın olaya katılmasının sağlanması benim için zor olmadı, heyecanlı oldu. Arkadaşlarımla ve yöneticilerle aramızda iddialar oldu “On bin gelir, on beş bin gelir, yirmi beş bin gelir” diye. Ben “Stat dolacak” dediğimde, “Yirmi beş bin yap, süper” diyorlardı. Dolunca dünya çapında bir şey oldu. Benim için de çok keyifli ve unutulmaz güzel bir anı oldu. O günle ilintili çalışmak için çok az bir zamanımız vardı, tüm tahminlerin üzerinde sizlerin de yaşadığı gibi çok güzel bir gün oldu. Bu aynı zamanda, Türk kadınlarının futbol bilgisi ve maça etkisine ilişkin çok güzel bir gösterge oldu. Manşetlere yansıdığı gibi, En güzeli de; ofsaydı bilmeyenin kadınlar olmadığı da ortaya çıktı. Diğer takımların normal maçlarda ulaşamadığı  seyirci sayısına, cezalı maçta  Fenerbahçe yalnız kadınlar olarak ulaştı. Yabancı medya da bu habere çok büyük ilgi gösterdi. İnşallah Başkanımız çıktığında daha başarılı organizasyonlara imza atacağız. Biz tüm Fenerbahçeli kadınlar için onurlu ve gurur dolu bir gün oldu.

    - Geçirdiğimiz bu üzüntülü süreçte duruşumuz hiç değişmedi ve hep birlikte hareket ettik. Siz de yöneticiliğinizin yanı sıra avukatlık titrinizle de daha fazla aktif olarak rol aldınız. Dergimizin Nisan sayısı çıktığında inşallah başkanımız da başımızda olacak. Sizin bu süreçteki çalışmalarınızı ve özverinizi büyük bir gururla takip ediyoruz. Bize bu süreçle ilgili neler söyleyeceksiniz? 

    Süreci tabii ki hukukçu olarak değerlendirmek gerçekten çok zor. Soruşturmada ve iddianamede henüz bizim de açıklama getiremediğimiz birçok kapalı nokta var. Biz hukuka adalete inanıyoruz, fakat şu anda karşılaştığımız durumun maalesef adaletsiz olduğunu görüyoruz. Bu sorun sırf Fenerbahçe’nin sorunu değil, Türk yargı sisteminin sorunu haline gelmiştir. Türk yargısının var olduğunu söyleyebilmek açısından bu kadar uzun tutukluluk sürelerinin hiçbir mantıklı açıklaması yok. Bu celse umduğumuz gibi gelişirse bu haksız tutukluluğun bir an önce kaldırılacağı inancındayız. Evet, Başkanımla en sık görüşen kişilerden biri de benim. Aile bireyleri sadece belli günlerde başkanımıza gidiyordu, yöneticilerimiz gene çok kısıtlı zamanlarda alınan özel izinlerle Başkanımıza gidebiliyordu. Bu nedenle ben hem kulüple ilgili kendisine bilgiler verebilmek hem ailesinin boşluğunu kapatabilmek adına hafta da 3-4 gün Başkanımızı ziyaret ediyorum. Hatta bazen haftanın her günü gittiğim oluyor. Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım gerçekten çok sevdiğim ve hürmet ettiğim birisi. Bir nebze olsun bu zor günlerinde onun yanında olup, destek verebildiysem ve onu rahatlatabildiysem ne mutlu bana. Ömür boyunca anılarımda yer alacak unutmayacağım bir dönem yaşıyorum. Maalesef kötü bir dönem ama “Fenerbahçe için bir şeyler yapabildim mi?” “Evet, ben de bu süreçte başkanım,yöneticilerimiz ve kulüp için bir şeyler yapabildim” diyebileceğim. Gerçekten gönül rahatlığıyla vazifemi yapabilmemin gururunu taşıyorum.

    -Örnek sporcuların yetişmesi doğrultusunda sizin başkanlığınızda yürütülen Fenerbahçe Spor Kulübü Kadın Kongre Üyeleri Çalışma Komitesi’nin üyelerinden başta Sevil Becan olmak üzere “Altyapı Sporcularına Yönelik Kişisel Gelişim Odaklı Takip ve Destek Modeli” adı altında bir proje üretildi. Bu projede rol alan diğer üyelerimiz Gönül Yıldıran, Nazlı Ercan, Gülnisa Bartın ve Özlem Akbostancı ile de görüşüp bilgiler aldık. Bu başarılı projemiz “Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Sosyal Aktivitelerine Kadınların Katılımı” başlığıyla Avrupa Kulüpler Birliği yayın faaliyetleri içerisinde ve kendilerine ait web sitelerinde yer aldı. Ortaya çıkan bu gurur duyduğumuz tablo için neler söyleyeceksiniz?

    Daha önceki yönetici profilinden farklı olduğum için yeni nesil yetişen kongre üyesi bayanların daha aktif kulüp çalışmalarında olmasını arzu etmekteydim. Bu isteğimiz doğrultusunda, bayanların birlikte kulübümüz için bir şeyler yapabilmesinin önemi ve gerekliliği konusunda Başkanımızın da önderliğinde böyle bir görüş birliğine vardık. Bayan kongre üyelerimizi aktif hale getirmek için büyük bir toplantı düzenledik. Bu büyük toplantıya gelen bayan kongre üyelerimizin bu faaliyetlerden hoşnut olacağını, eğer çalışmalar yapılırsa katılmak istediklerini bilgisini de alınca projeler üretmeye başladık. Altyapı projesi de bu toplantılar içinde ortaya konmuş bir projeydi. Sn. Sevil Becan, bu projenin önderliğini de yapmıştır, çok büyük emek sarf etti. Toplantılarda herkesin, ana hatlarıyla katılımcı olduğu ve şekillendirdiği bir proje oldu. Takibini yapabilmek açısından daha sonra koordinasyonu sınırlı sayıda üyeye verdik. Diğer üyeler de olanakları ölçüsünde desteklerini esirgemediler. Avrupa Kulüpler Birliği’nden yazılar gelmeden çok önce başlamış bir projeydi zaten. Fakat tabii bütün dünya ve Avrupa’da da spor kulüplerinin sosyal sorumluluk bilinci içinde yapabilecekleri konusunda böyle çalışmalar var. Kulübümüzün futbol şubesindeki altyapıdaki çocuklar, örneğin bugün yirmi kişiyse, hepsi birden belki bizimle A takımına gelemeyecekler, birlikte oynayamayacak hatta bazıları futbolcu olarak yaşamlarına da devam etmeyecekler ama bu çocuklar bünyemizde olmazsa da belki Gaziantep’te belki Bursa’da belki de başka bir kulüpte spor hayatına devam edecekler. Ancak Fenerbahçe Spor Kulübü’nden aldıklarını ve bu değerli dönemi her zaman hatırlayacaklar. Bir de topluma kazandırdığımız bu bireyleri dört dörtlük yetiştirebilirsek ve bunda da bizlerin faydası olursa çok gurur duyacağız. Sonuçta bizler kadınız ve annelik içgüdümüzle topluma sağlıklı bireyler yetiştirmede katkımız olursa ne mutlu bize. Bu bilinci, bu bakış açısını etrafımıza yaymamız gerekir diye düşündük. Bu konu hakkındaki detay bilgileri proje grubu ile yapacağınız röportajda alacaksınız. Devamlılığı olan bu proje için herkesin katkılarını bekliyoruz.

    -Fenerbahçe taraftarı için bir mesaj alabilir miyiz?

    Taraftara ileteceğimiz en büyük mesaj teşekkür mesajı şu aralar. Gerçekten biz sadece bir futbol ve bir spor kulübü olmadığımızı tüm dünyaya ve ülkemize gösterdik. Her zaman kullandığımız bir söz var: “Biz bir aileyiz” diye. Yaşadıklarımız gerçekten bir direniş, bir dayanışma örneğiydi. Her yerde yalnız olmadığımızı hissettik, hem manevi hem de maddi anlamda. Bu bizim için çok gurur verici oldu, çok duygulandık her noktada yalnız olmadığımızı bilmek Başkanımıza ve bize çok güç verdi. Taraftarlara söylediğimiz tek şey onlara minnettarız, iyi ki varlar. Lütfen yokluklarını da bize hiç hissettirmesinler.

    -Dergimiz hakkındaki düşünceleriniz?

    Geçen gün yönetimde de konuştuk şu anda Türkiye’nin bir numaralı dergisi, abone sayısı başka hiçbir dergide yok. Araştırılsa belki dünyada da böyle nitelikli bir dergi sayılıdır. O nedenle bu kadar düzenli abonesi olan gerçekten etkili ve güçlü bir medya aracı inşallah aynı şekilde devam eder . Dergimiz bütün ekonomik göstergeleriyle de birlikte gerçekten örnek bir dergi tüm emek verenleri kutluyorum.

    -Başkanımızın ne denli doğru bir seçim yaptığına bir kez daha tanık olduk. Başkanımız bize ne söz verdiyse yaptı. Çalışmak isteyen herkesin yolunu açtı. Bugüne kadar hayal diye baktığımız tüm hedeflerimize ulaştık. Teşekkürler Sayın Yasemin Merçil öncelikle ve özellikle bu süreçte başkanımıza verdiğiniz özverili destek ve çalışmalarınız için. Fenerbahçeli kadın taraftarlara yapmış olduğunuz öncülük ve katkılarınızdan dolayı da Fenerbahçeliler sizi asla unutmayacak! Yıllarca beraber çalışmak dileğiyle… 




    Site Haritası
    Ziyaret Bilgileri
    Aktif Ziyaretçi7
    Bugün Toplam32
    Toplam Ziyaret218217
    Resimler
    Yazılarım
    8 Mart Kadınlar günü Organizasyonu